Sonuç
Evet, nihayet resimleri burada. Büyük hallerini görmek için resimleri tıklayın. Aşağıdaki beş resim kuzenim Volkan'ı tekneyi hazırlarken ve yola çıkarken göstermekte. Metin içindeki diğer resimlerde ise dümende bendeniz varım.
|
|
|
|
|
Yelken altında nasıl?
Herşeyden önce bu çok küçük bir tekne. Küçük bir göl dışında bir yerlerde yelken yapmaya kalkarsanız iyice minicik geliyor insana. Çok sakin bir suda değilseniz yelken yaparken bir yolcunuzun olması pek mümkün görünmüyor. Yaklaşık 30 santimlik dalgalara dayanabildim ama daha fazla olsaydı geri dönerdim. Daha önce söylediğim gibi, armayı plandakinden değişik yaptım. Yelken altındaki davranış büyük ölçüde armaya bağlı olduğundan burada söyleyeceklerim sadece benim teknem için geçerli. Orsa seyri özellikle hafif rüzgarda iyi değil. Tekrar yapacak olsaydım Marconi armayı denerdim. Apaz seyri çok eğlenceli. Çok duyarlı olmasa da yeterince dümen dinliyor. Muhtemelen ben deneyimsiz olduğumdan kontrollu kavançalarda oldukça zorlandım. Doğal olarak tekne dalgalı denizde çok rahat değil ve bir göl, nehir, ya da korunaklı bir deniz için daha uygun. Birkaç kere alabora olduk. Tabii ki batmıyor, ama alabora olduğunda ters çevirmek pratik olarak mümkün değil. Çevirmeyi bir biçimde başarsanız bile içi su dolu olduğundan tırmanmaya kalkıştığınızda yaniden alabora olması da kaçınılmaz. Alabora durumunda ters çevirmeyi kolaylaştırmak için, bir yerlerden uygun köpük bulursam açık bölmeleri köpükle doldurup kapatmayı planlıyorum. Denizde insanların ilgisini çekiyor ve millet el sallıyor. Nedense bu ilginin büyük bölümünün "bu boy bir şeyle denize çıkan biri delirmiş olmalı" yaklaşımından kaynaklandığını düşünüyorum. |
|
Kaç paraya çıktı?
|
Toplam masrafım 500 doların azıcık üstünde. Dik ve yapıştır tekniği ve epoksi ile tecrübe kazanana kadar epoksinin bir bölümünü ziyan ettiğimi itiraf etmeliyim. Çok dikkatliyseniz, yelkenli versiyonu yaklaşık 350 dolara maledebilirsiniz. Bu noktada, amatörlerin kendi teknelerini yapmalarındaki esas nedenin ucuza maletmek olmadığını belirtmeliyim. En azından amaç bu olmamalı, çünkü aynı boy seri üretim bir fiber tekne satın almak genellikle daha ucuza gelmekte. Ben aynı boy bir fiber tekneyi bu parayla alabilirdim. Amatör tekne yapımcılarının ana motivasyonu böyle güzel şeyler ortaya çıkarmanın verdiği haz. Bu söylediklerim küçük tekneler için geçerli. 6-7 metrenin üstüne çıkarsanız tekneyi yapmak satın almaktan daha ucuza gelebilir. |
Sırada ne var?
Daha büyük birşey? Neden olmasın? Yeterince zamanım ve yerim olsaydı....Bazı planlar üzerinde çalışmaktayım, ama planları incelemek başka birşey, yapmaya başlamak başka. Para da önemli bir faktör ve asla yeteri kadar olmuyor. Ek olarak, Ankara denize çok uzak ve büyük bir tekneyi nakletmek de önemli bir sorun. Yine de fırsatım olsaydı, sırasıyla aşağıdakileri yapardım:
| 1 | Balığa gitmek için 4-5 metrelik bir sandal. 10 hp dıştan takma motoru kaldırabilecek ve, yelkenli olmadığından ucuza malolacak ve çabucak yapılabilecek bir tekne. |
| 2 | Kıyılarda dolaşmak için 6.5-7 metrelik bir yelkenli. İki kişilik küçük bir kamarası olacak ve gündüz seyrinde 4 kişiyi taşıyabilecek. Bunu emeklilik projem olarak düşünüyorum. Kimbilir, belki günün birinde başlayabilirim. |
 açıkta |
 kumsala dönerken |
 çıkıyoruz, salma yukarı |
 d4 kumsalda dinlenirken |
Bahçesinde tekne yapan amatörler büyük bir aile gibi düşünülebilir. Ortak zevkleri bu kadar acayip birşey olan insanların dayanışması normal karşılanmalı. Bu sayfalarla ilgili yorumlarınızı bana yazabilirsiniz. Eğer ilk teknenizi yapacaksanız ve sorularınız varsa elimden geldiğince yardım etmeye çalışırım.
